Modern çağ protest müzisyenlerinden Stromae’nin son single’ının içine viral kampanya kaçmış desem herhalde abartmış olmam.
Öncelikle şarkımızı dinleyelim:
Sonra notumuzu alalım: parça Youtube’da yayınlandığı 1 Nisan’dan beri (4 gün?) halihazırda 2 milyon üzerinde hit almış. Ama haketmiyor mu? Söyleyin, siz de o minik mavi kuş pencereden şakıyarak girdiği ilk anda gülümsemediniz mi içten içe? [Buranın gaza gelmiş genco mahalle çocuğu edasıyla söylendiğini hayal edebilirsiniz: “Biz 2D çocuğuyuz! Animasyon yokken çizgi film vardı be!]
Belki de bu yüzden daha ilk karede ısındım parçaya. Zaten yönetmeni de Triplets of Belleville‘i yapan Sylvain Chomet‘ymiş. Ardından bilindik bi melodi… düşün düşün: Bizet’in Carmen operasının meşhur Habanera ariası. Ama Stromae tadında 🙂
Buraya orjinalini de iliştirdim. Kafanıza takılırsa loop’a girmeyesiniz diye 😉
Aşk, isyankar bir kuştur
Yola gelmez hiçbir halde,
Ve çağırmak boşunadır
Gelmeyi reddetmişse… (Daha fazlası için şuraya alalım.)
Stromae’nin müziğini remixlediği versiyonunun sözleri ise şöyle:
Aşk bir Twitter kuşu gibidir
48 saatliğine yeni aşıklar gibi mavi
Önce tanışır, derken takipleşiriz
Sonra büyü bozulur ve yalnızlaşırız.
Tercümeyi idare edin lütfen 🙂 Parçanın tüm Fransızca sözleri ve İngilizce açıklamaları için şuraya tıklayabilirsiniz. Zaten Fransızca bir klipte İngilizce altyazı olması da takdire şayan!
Video ilerledikçe twitter kuşu önce hormonlu mavi bir Tweety’e ve en sonunda da Obama, Kraliçe Elizabeth neyin ayırmadan hepimizi yutan bir canavara dönüşüyor. Klibin sonunda dışkı yığınlarının arasından bir el çıkıyor, inadına fotoğraf çekmeye devam ediyor. Stromae’yi canavara kurban eden şişko kuş da küçülüp kardeşini oynayan küçük kızın penceresine konuyor ve döngü yeniden başlıyor. Anlayacağınız, bir taraftan sosyal medyaya kapılanlara selam çakarken, diğer taraftan modern aşkların uçuculuğuna da gönderme yapıyor Stromae.
Kendi adıma en çok tuttuğum yeri ise Instagram’dan yaptıkları tanıtım. 23 Mart itibariyle her gün 1 resim gönderdikleri hesap Stromae’nin sanal çizgi film hayatından karelerle dolu 🙂 Bir fotoğrafta kaslarını, diğerinde yediklerini sergilerken, bir başkasında Madonna’yla poz veriyor! Bu arada belirtmek isterim: fikir güzel ama bu hesabı sonra ne yapacaklar merak ediyorum. Görünen o ki Stromae’nin kişisel hesabı değil bu kampanyada kullandıkları.
Şuraya son bir not iliştirelim: Sosyal medyanın negatif birşeymiş gibi görülmesine karşıyım ve bu klipte de fazlasıyla negatif mesaj var sosyal medya hakkında. Ve hatta Stromae ve yapımcıları sadece buzz yaratmak için bile sosyal medya üzerine dönen tartışmaları kullanmak istemiş olabilir. Olabilir, nihayetinde burası özgür yeni sanal dünya, karışamayız. Ve gerçekten de kendini bu sanal dünyada kaybetmek isteyen insanlar var: tıpkı kendini uyuşturucuda, bilgisayar oyunlarında, dizilerde veya dinde kaybetmek isteyen insanlar olduğu gibi. Keza kendini kaybetmek isteyen her yerde kaybeder. Aracın ne olduğunun pek de önemi yoktur.
Diğer taraftan yaratıcı işlerin her zaman ilham verici olduğunu düşünmüşümdür. Ve bu da son derece detaylı, ince düşünülmüş yaratıcı bir çalışma. Dolayısıyla #ilhamverenler arasına girmeyi çoktaan haketti!
BONUS: Ne alaka diyeceksiniz belki ama ben bu yazıyı hazırlarken bir arkadaşım Poyraz Karayel dizisinden Zülfikar isimli karakterin Twitter eleştirisini paylaştı. Meğer Twitter “küresel sermayenin insanları pasifize etmek için yarattığı bir yöntem”miş. Böyle söylemekten hiç hoşlanmıyorum ama bir Stromae’nin eleştirisinin inceliğine, bir de gelişine cahilce saydırıp insanın İlberizm damarlarını kabartan dizi senaristi eleştirine bakar mısınız!
[…] Yazının devamı için tıklayınız… […]