Kalıcı kilo vermek için vazgeçmemiz gereken 7 bahane

Geçen yazımızda Serra Alkoçlar Alp’i tanıtmış, kilo vermekle ilgili deneyimlerini bizle paylaşacağından bahsetmiştik. İşte başlıyoruz: önce kendi kendimizi sabote etmemize sebep olan bahanelerimizi çöpe atalım.

1. Spordan zevk alınır mıymış?

Tabii ki alınır. Ülkemizde spor daha çok kilolu insanların koşu bantlarında terlemesi ile özdeşleştirilir. Ancak spor, hareket içeren her türlü egzersizle bağdaştırılabilir.
Müziği çok mu seviyorsunuz? En sevdiğiniz parçaları açın ve yarım saat dans edin.

Yogayı çok seviyorsunuz ama stüdyolardaki 1.5 saatlik derslere vaktiniz mi yok? Youtube’daki kendi seviyenize uygun 20-30 dakikalık yoga derslerine vakit ayırın.

Günde yarım saat yogayı seçtim. Bunlar da en sevdiğim sonuçları 🙂

Baleden çok hoşlanıyorsunuz ancak yıllardır dans etmediniz mi? Ballet Beautiful’un internetteki 15 dakikalık “ballet toning” derslerine katılın.

Spor salonunda hocalar sizi çok mu zorluyor? Instagram fenomeni Kayla Itsines’in Bikini Body Guide’ındaki 7 dakikalık “circuit” egzersizlerini vakit buldukça yapın.

Burada seçenekler sonsuz ve tek birşeye bağlı kalmanız da gerekmiyor. Canınız sıkıldıkça yeni bir egzersiz rutinini deneyebilirsiniz.

2.Spora zamanım yok.

Ev işleri, çocuklar, iş derken birçok kişiden bu bahaneyi duyuyoruz. Çalışan ve çocuğuna bakan annelere saygımız sonsuz, ancak spor yapmak, spor salonlarında saatlerinizi geçirmek anlamına gelmemeli. Vakit buldukça yapabileceğiniz 10 dakikalık cardio egzersizler (burpee, squat, lunge vb) uzun vadede çok faydalı olacaktır. Günde 1-2 defa bu egzersizleri yapmanız çok fark edecektir.

3. Sadece az yiyerek kilo vereceğim, egzersizden hoşlanmıyorum.

Bu yöntemle kilo vermek tabii ki mümkün. Ancak kalıcı kilo vermek için vücut kompozisyonunuzu değiştirmeniz faydalı olacaktır. Vücuttaki kas kitlesini artırmak, gün içinde yaktığınız kalorileri artırarak verdiğiniz kiloları geri almamanıza yardımcı olur.

4. Diyet yapmak karbonhidrat yememek demek.

Aklı başında hiçbir diyetisyen karbonhidratı tamamen hayatınızdan çıkarmanızı tavsiye etmez. Karbonhidratı, kompleks karbonhidrat şeklinde almak ve sınırlandırmak/azaltmak tavsiye edilebilir.

5. Diyet yaparken tatlı istiyorum. İstiyorum!

Tatlıyı çok seviyorsanız, tamamen çıkarmadan, azaltarak yemeniz önerilir. Haftada 2 kere küçük porsiyonlarda en sevdiğiniz tatlıları yemeniz psikolojik olarak kilo verme serüveninizi daha uzun ömürlü yapacaktır.

6. Haftasonu program oluyor, içki/yemek diyeti bozuyor.

Haftada bir gün, çok da abartmadan kendinizi şımartabilirsiniz. Belki 2 kadeh birşey içer, normalden biraz daha çok yersiniz. Ancak bu, izin günü binlerce kalori almanız ve bütün haftaki çabalarınızı çöpe atmanız anlamına gelmiyor. Az da olsa dikkat etmek lazım.

7. Kalori saymayı sevmiyorum.

Her yediğinizin kalorisini yazmak gerçekçi bir beklenti değil doğrusu. Ancak genel olarak yemekler konusunda biraz da olsa kalori bilgisi edinmek önemli. Örneğin, sağlıklı olduğunu bilerek yediğiniz avokadonun tanesinde 400’e yakın kalori var. Bu yüzden yarım veya ¼ avokado yemek iyi olabilir. Yoksa diyet yaptığınızı düşünmenize rağmen beklemediğiniz yerlerden bilmeden fazla kalori alarak kilo vermenizi yavaşlatmış olursunuz. Farklı bir örnek: her gün salata yiyor olabilirsiniz ancak bu salataya konan yağ ve farklı soslardan 1000 kalori bile alabilirsiniz!

Kendinize uyanı yapın!

Spor illa sabah yapılmalı diye bir kaide yok. Size ne zaman uyuyorsa o zaman yapabilirsiniz. Aynı şekilde tek bir diyet yöntemi de yok. En sevdiğiniz yemekleri yağsızlaştırıp hafifleterek yapıp, en sevdiğiniz makarna veya tatlıdan ufak porsiyonlarla yetinerek büyük farklar yaratabilirsiniz!

Herşeyden önce unutmayın: Kilo vermek bir maraton! Hızlı değil, istikrarlı olmak ve gerçekçi davranmak en önemlisi!